Program 75
11 Nisan 2009
Bu hafta programımızın konusu, 'suç'. Çocuklara Adalet Girişimi'nin bilgilendirme faaliyetleri, 'suç' konusunu gündemimize almamızda etkili oldu.
Her hafta olduğu gibi, bu kez de ele aldığımız meseleye çeşitli farklı çerçevelerden bakmaya çalışacağız. Ama önce, nedir 'suç', nasıl tanımlanmaktadır?
Suç, genel olarak "yasaklanan" veya "cezalandırılan" davranışlara denir. Hukuki açıdan ise, hukuk düzeni tarafından ceza veya güvenlik tedbiri yaptırımına bağlanmış fiildir. Suçun ispatlanamaması, insanlar tarafından uydurulmuş soyut bir kavram olduğunu gösterir. (wikipedia)
Genel referans için: http://www.cocuklaraadalet.com/
Bir "çocuğun" suçu ve cezası ne olabilir?
Dünyadaki tüm çocuklara bayram armağan etmiş bir ülke Türkiye. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin ilk imzacılarından. Çocukların öncelikli yararını sağlamaya, büyüme ve gelişmelerini desteklemeye ve çocuklar arasında ayrım gözetmemeye söz vermiş. Ancak Türkiye'nin hapishanelerinde aylardır adaleti bekleyen çocuklar var. Ailelerine, evlerine ve okullarına dönmeyi bekliyorlar. Diyarbakır, Adana, Gaziantep, Şırnak ve diğer illerde yaşları 12 ile 18 arasında değişen, çoğu ilköğretim öğrencisi 250'den fazla çocuk sokak protestolarına katıldıkları ve polise taş attıkları gerekçesiyle tutuklu bulunuyorlar. Bu çocuklar TC'nin de imzalamış olduğu BM (Birleşmiş Milletler) Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırı olarak yargılanıyor ve hapis yatıyorlar.
Haklarında istenen hapis cezaları 23 yıla kadar çıkıyor. Ve yargılanma sebepleri sokak protestolarında taş atmak. Verilmek istenen ceza ise neredeyse dünyada yaşadıkları günlerin iki katı... Oysa onlar okul çocukları, okulları öylece kaldı. Aileleri ile görüştürülmeyenler bile var. Sağlık durumları her gün daha kötüye gidiyor.
Çocuklukları dört duvar arasında ölüyor! Tanıdığımız, sevdiğimiz herhangi bir çocuktan tek farkları bu. Çocuklarla birlikte çocuklar için adalet istiyoruz! Tüm çocukların ağır ceza mahkemelerindeki davaları görevsizlik kararı verilerek çocuk mahkemelerine devredilsin. Tutuklu yargılanan çocukların tutukluluk halleri bitirilsin ve ailelerine, evlerine dönebilmeleri sağlansın. Çocukların yaşlarını çok aşan gerekçelerle mahkûm edilmelerine, dört duvar arasına hapsedilmelerine rıza göstermeyin!
Ve bir kere daha düşünün;
Bir "çocuğun" suçu ve cezası ne olabilir?
Bugün Türkiye'deki bu UTANÇ'ın sebebi 2006 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Yasası'nda, çocuklara ÇOCUK gibi davranılmasının es geçilip "yetişkin" gibi davranılmasıdır. Eğer yasadaki 9 ve 13. maddeler çıkarılırsa ÇOCUKLAR, BM Çocuk Hakları Bildirisine uygun olarak yargılanıp eğer ondan sonra da gerekiyorsa, yetişkin hapishanesi koşullarında değil, çocuk ıslahevlerinde kalacaklardır.
http://www.0-18.org/ (Çocuk Hakları Ulusal İletişim Ağı)
ATO’nun 3 ayrı resmi kurumun verilerinden yararlanarak hazırladığı rapora göre,
- Türkiye'de çocuk suçlu sayısı hızla artıyor. Mala karşı işlenen suçlarda her 100 şüpheliden 25'i çocuk. Bu çocuklardan yüzde 80'i hırsızlıkla suçlanıyor. 100 cineyit şüphelisinden 9'u çocuk.
- İntihara teşebbüs eden her 100 kişiden 20'si çocuk.
- 2000 yılında 88 bin olan çocuk sanık sayısı 2003 yılında 124 bine çıktı.
- 2005 yılı temmuz ayı itibariyle cezaevinde bulunan her 100 kişiden 3’u çocuk.
ATO Başkanı Sinan Aygün, rapora ilişkin değerlendirmesinde, çocukların suça toplum tarafından itildiğini belirterek, şunları söyledi:
Toplum olarak bilimadamları yetiştirmemiz gerekirken suç dosyası kabarık, sabıkalı insanlar yetiştiriyoruz. Okul sıralarında oturması gereken çocuklarımız sanık sandalyesinde oturuyor. Suçlu olan çocuklar değil, biziz. Suçlu çocuk yoktur, suça itilen çocuk vardır. Kalem tutması gereken eller silah tutmasın.
Başta aileler olmak üzere devletin ilgili tüm birimlerinin, eğitim kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin çocuklara sahip çıkması gerektiğini belirten Aygün, eğitim olanaklarından yoksun çocukların suça daha kolay itildiklerini kaydetti. Ekonomik nedenlerde suç işleyen çocuk sayısının da hızla arttığını vurgulayan Aygün, şöyle devam etti:
Devletin tespitlerine göre son 5 yılda güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk sayısındaki artış yüzde 88. 2004 yılında güvenlik birimlerine getirilme nedeni yüzde 64 ile suç isnadı. Bunların yüzde 19’u mağdur, yüzde 5’i sokak çocuğu, yüzde 9’u madde bağımlısı. Madde bağımlısı çocukların yüzde 5’i kız…
Aygün, çocuk suçluluğu ile mücadele için resmi kuruluşların öncülüğünde seferberlik başlatılması gerektiğini, bu konuda ATO olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
Kitap:
"Çocuk ve Suç" / Hüseyin Peker / Çocuk Vakfı Yayınları
http://www.kriminoloji.com/suc%20vecocuk.htm
Yazar, çocuk ve suçu; çocuğu suça iten etkenleri, ailenin çevrenin ve eğitimin rolünü araştırıyor. Çocuk suçlarıyla ilgili bilgiler verip, konu ile ilgi yapılan çalışmaların sentezini yapıyor. Çocuğun kalıtım, bedensel ve zihinsel özelliklerini de işin içine katarak çözüm önerilerinde bulunuyor.