30 Ağustos 2008
Artan sıcaklıklar, küresel ısınma muhabbetleri, bilinmeyenleri, gerçekliği, doğanın bozulan dengesi, yediklerimiz-içtiklerimizle ve soluduğumuz hava, kirlilik, gürültü, ve her geçen gün artan elektrik ve su tüketimine karşılık dünyanın dengesini daha bozacak çözüm arayışları...
Bir süredir gündemimizde olan ama son günlerde iyiden iyiye endişeli bir senaryoya dönüşen nükleer enerji...
Derken, yazın sonunda bizim de gündemimize yerleşti bu endişe...
Dolayısıyla bir ‘endişeli haller’ düşe kalkası...
Sıcaklık, bir cismin sıcaklığının ya da soğukluğunun bir ölçüsüdür. Bir sistemin ortalama moleküler kinetik enerjisinin bir ölçüsüdür. Gazlar için kinetik enerji, mutlak sıcaklık dereceleriyle orantılıdır, diyebiliyor muyuz bu sıcaklarda?
Sıcaklık termometre ile ölçülür. Termometre gölgede 45 dereceyi gösteriyor ise kıpırdamamak gerekir diyebilir miyiz?
Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür. Kütlenin enerjiye dönüşümünü ifade eden, Albert Einstein'a ait olan E=mc² (E: Enerji, m: kütle, c: Işığın sabit hızı) formülü ile ilişkilidir. Bununla beraber, kütle - enerji denklemi, tepkimenin nasıl oluştuğunu açıklamaz, bunu daha doğru olarak nükleer kuvvetler yapar. Nükleer enerjiyi zorlanmış olarak ortaya çıkarmak ve diğer enerji tiplerine dönüştürmek için nükleer reaktörler kullanılır.
Nükleer enerji, üç nükleer reaksiyondan biri ile oluşur:
0. Füzyon: Atomik parçacıkların birleşme reaksiyonu.
0. Fisyon: Atom çekirdeğinin zorlanmış olarak parçalanması.
0. Yarılanma: Çekirdeğin parçalanarak daha kararlı hale geçmesi. Doğal (yavaş) fisyon (çekirdek parçalanması) olarak da tanımlanabilir.
Nükleer enerji, 1896 yılında Fransız fizikçi Henri Becquerel tarafından kazara, uranyum maddesinin fotoğraf plakaları ile yanyana durması ve karanlıkta yayılan X-Ray ışınlarının farkedilmesi ile keşfedilmiştir.
Uluslararası çevre örgütü Yeşil Barış'ın kurucularından Patrick Moore'a göre, nükleer enerji karbondioksit üretmediği için kömür yakan termik enerjiye göre daha çevreci bir seçenektir. Ancak 30 Nisan 1986'da Ukrayna'daki nükleer reaktörde meydana gelen kaza ile yeni doğan bir çok çocuk sakat doğmuş, nükleer kalıntıların ürettiği radyoaktif bulut patlamadan sonra tüm Avrupa üzerine yayılmış ve Çernobil'den yaklaşık 1100 km uzaklıktaki İsveç Formsmark Nükleer Reaktöründe çalışan 27 kişinin elbiselerinde radyoaktif parçacıklara rastlanmış ve yapılan araştırmada İsveç'teki reaktörün değil Çernobil'den gelen parçacıklar olduğu tespit edilmiştir.
Aynı şekilde İngiltere'nin Galler bölgesinde kazadan iki hafta sonra saptanan yüksek radyoaktif nedeniyle yeşil alanlara koyun ve sığırların girişi engellenmiştir.
Bunun gibi nedenlerle günümüzde dünyanın birçok yerinde ve Türkiye'de de nükleer karşıtı gruplar oluşmuştur. Bunlardan en ünlüleri; Greenpeace ve Küresel Eylem Grubu (KEG) 'dir. (wikipedia)
Başhekim Dr. Zülfikar Işık, sıcak havalarda çocuklarda baş gösteren ishal ve kusmaların dikkate alınması gerektiğini kaydederek, "Hava sıcaklığının artmasından vücut direnci zayıf olan çocuklar daha çok etkileniyor. Yaz aylarında çocuklarda en fazla karşılaştığımız rahatsızlık, mide ve bağırsaklardaki iltihaplanmadır" dedi.
Özellikle ani başlayan şiddetli istifra ve ishalin, kısa zamanda sıvı kaybına neden olduğunu ve çocukların sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiğini belirten Dr. Işık, "Bunların önüne geçmek için ailelerin dikkat etmesi gereken hususların başında temizlik geliyor. Okul çağındaki çocuklara yemekten önce el yıkama alışkanlığı kazandırmalı. Küçük çocuklaraysa mutlaka kaynatılarak soğutulmuş su içirilmesi gerekiyor" diye konuştu. (Adıyamanda bugün,
04 Temmuz 2006)
Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür. Kütlenin enerjiye dönüşümünü ifade eden, Albert Einstein'a ait olan E=mc² (E: Enerji, m: kütle, c: Işığın sabit hızı) formülü ile ilişkilidir. Bununla beraber, kütle - enerji denklemi, tepkimenin nasıl oluştuğunu açıklamaz, bunu daha doğru olarak nükleer kuvvetler yapar. Nükleer enerjiyi zorlanmış olarak ortaya çıkarmak ve diğer enerji tiplerine dönüştürmek için nükleer reaktörler kullanılır.
Nükleer enerji, üç nükleer reaksiyondan biri ile oluşur:
0. Füzyon: Atomik parçacıkların birleşme reaksiyonu.
0. Fisyon: Atom çekirdeğinin zorlanmış olarak parçalanması.
0. Yarılanma: Çekirdeğin parçalanarak daha kararlı hale geçmesi. Doğal (yavaş) fisyon (çekirdek parçalanması) olarak da tanımlanabilir.
Nükleer enerji, 1896 yılında Fransız fizikçi Henri Becquerel tarafından kazara, uranyum maddesinin fotoğraf plakaları ile yanyana durması ve karanlıkta yayılan X-Ray ışınlarının farkedilmesi ile keşfedilmiştir.
Uluslararası çevre örgütü Yeşil Barış'ın kurucularından Patrick Moore'a göre, nükleer enerji karbondioksit üretmediği için kömür yakan termik enerjiye göre daha çevreci bir seçenektir. Ancak 30 Nisan 1986'da Ukrayna'daki nükleer reaktörde meydana gelen kaza ile yeni doğan bir çok çocuk sakat doğmuş, nükleer kalıntıların ürettiği radyoaktif bulut patlamadan sonra tüm Avrupa üzerine yayılmış ve Çernobil'den yaklaşık 1100 km uzaklıktaki İsveç Formsmark Nükleer Reaktöründe çalışan 27 kişinin elbiselerinde radyoaktif parçacıklara rastlanmış ve yapılan araştırmada İsveç'teki reaktörün değil Çernobil'den gelen parçacıklar olduğu tespit edilmiştir.
Aynı şekilde İngiltere'nin Galler bölgesinde kazadan iki hafta sonra saptanan yüksek radyoaktif nedeniyle yeşil alanlara koyun ve sığırların girişi engellenmiştir.
Bunun gibi nedenlerle günümüzde dünyanın birçok yerinde ve Türkiye'de de nükleer karşıtı gruplar oluşmuştur. Bunlardan en ünlüleri; Greenpeace ve Küresel Eylem Grubu (KEG) 'dir. (wikipedia)
Sıcaklar Çocukların Sağlığını Etkiliyor
Adıyaman Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi Başhekimi Dr. Zülfikar Işık, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan çocukların özellikle yaz aylarında mide ve bağırsak enfeksiyonlarıyla karşı karşıya kaldığını bildirerek aileleri uyardı.Başhekim Dr. Zülfikar Işık, sıcak havalarda çocuklarda baş gösteren ishal ve kusmaların dikkate alınması gerektiğini kaydederek, "Hava sıcaklığının artmasından vücut direnci zayıf olan çocuklar daha çok etkileniyor. Yaz aylarında çocuklarda en fazla karşılaştığımız rahatsızlık, mide ve bağırsaklardaki iltihaplanmadır" dedi.
Özellikle ani başlayan şiddetli istifra ve ishalin, kısa zamanda sıvı kaybına neden olduğunu ve çocukların sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiğini belirten Dr. Işık, "Bunların önüne geçmek için ailelerin dikkat etmesi gereken hususların başında temizlik geliyor. Okul çağındaki çocuklara yemekten önce el yıkama alışkanlığı kazandırmalı. Küçük çocuklaraysa mutlaka kaynatılarak soğutulmuş su içirilmesi gerekiyor" diye konuştu. (Adıyamanda bugün,
04 Temmuz 2006)
http://www.sagliklicocuk.com/sc01/crklr/file/gncl/shava.asp (bebekler ve çocukları aşırı sıcaklardan koruyabilmek için pratik öneriler… )
* evde leğenli havuz ortamı
* parklardaki fıskiyeler
* İstanbul’un en serin köşeleri (ormanlar, plajlar, boğaz hattı…)
* sıcaklarda yaratıcı ve serinletici oyunlar ???
http://www.greenpeace.org/turkey/get-involved/bakanciplak (greenpeace’den imza kampanyası)
http://www.sinopnkp.org/ (sinop nükller karşıtı platform)
• Tüm maliyetler hesaba katıldığında nükleer enerji, rüzgar, biyokütle, küçük hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji türlerinin hepsinden daha pahalıdır. Riskleri de cabası… 1 kilovatsaat elektrik enerjisi üretmek nükleer santralda sosyal maliyetler hariç 7,9 sente malolurken, rüzgar gülleri bu kadarlık enerjiyi 5 sente, hidroelektrik santralleri ise 5,5 sente üretebilmektedir.
• 11 Eylül sonrası artan terör risk, nükleer santraları hedef yapmaktadır. Nükleer kaza sonucu meydana gelen maddi manevi hasar o kadar büyüktür ki, nükleer santralleri sigortalayacak şirket bulmak mümkün değildir. Finlandiya’nın 2,5 milyar avroya 2009 da bitirilmesi planlanmış en yeni teknolojiye sahip santral güvenlik sorunları nedeniyle şimdiden 2 yıl gecikmiş, ilk yatırım maliyeti de 4 milyar avronun üzerine çıkmıştır.
http://www.kuresel-isinma.org/ : Save the Children (Çocukları Kurtaralım) Vakfı, iklim değişikliğinden kaynaklı kuraklık, sel ve fırtınaların gelecek 10 yılda, her yıl 175 milyon çocuk etkilenecek dedi. Vakıf, toplumun en hassas üyeleri olan çocukların milyonlarcasının açlık ve hastalıkla karşılaşacağını, evlerinden ayrılmak zorunda kalacaklarını, hayatlarını yitirebileceklerini belirtti. İngiltere’de vakfın başkanlığını üstlenen Jasmine Whitbread, “İklim değişikliğinin yükünü çocuklar çekiyor” diyerek, her yıl milyonlarcasının iklim değişikliğiyle ilgili hastalıklara yakalanabileceğini söyledi.
Bilimadamları, küresel ısınma nedeniyle, bu yüzyılda ortalama hava sıcaklıklarının 1,8 ile 4 derece arasında artacağı tahmininde bulunuyorlar.)
Kitap çocuklara:
Ayşe’nin Bulut Projesi / Behiç Ak / WWF
Çevreci Olmak Zorunda mıyım? / Dyan Sheldon / Günışığı
Evrendeki Son Kayıt / Rodman Philbrick / Günışığı
Doğayı Öğreniyorum Serisi / NTV Yayınları
Ayrıca her zaman Bilim Çocuk Dergisi ve Meraklı Minik
Kitap anne-babalara:
Enerji ve İnekler / Özgür Gürbüz / Yeni İnsan yayınevi
Küresel İklim değişikliği ve Türkiye, Bildiğiniz Havaların Sonu / Mikdat Kadıoğlu / Güncel Yayıncılık
Alternatif Enerji Kaynakları / Mustafa Acaroğlu / Atlas Yayın
Müzikler:
Midnight Oil’in tüm albümleri
R.E.M.
Filmler:
Hayao Miyazaki filmleri (özellikle Prenses Mononoke, Nausicaa of the Valley of the Wind)
TV:
NTV’nin yaz boyunca akşam saatlerinde yayımladığı Yeşil Ekran desteklenmesi ve her zaman kendine yer açabilmesi gereken bir girişimdi. http://yesil.ntvmsnbc.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder